KOMÜNİST ENTERNASYONAL’DE KADRO SORUNU ÜZERİNE

E. YAROSLAVSKİ
L. SLEPOV
A. KRAYEVSKİ

KOMÜNİST ENTERNASYONAL’DE KADRO SORUNU ÜZERİNE

İnter Yayınları

E. YAROSLAVSKİ

KOMÜNİST ENTERNASYONAL’DE KADRO SORUNU ÜZERİNE

Bu kitap Parti Yayınevi — Moskova 1935 baskısının Almanca çevirisinden Türkçeye çevrilmiştir.

Birinci Basım: Şubat 1997

Dizgi: Dönüşüm (0212) 244 29 97 Baskı: Yaylacık Matbaası Kapak: İnter Grafik-Tasarım Kapak Baskı : Yaylacık Matbaası

ISBN 975 - 7349 - 59 - 3

İNTER YAYINLARI Ankara Cd. 31 Fahrettin Kerim Gökay Vakfı İşhanı
No: 31, Kat: 4/51 Cağaloğlu - İSTANBUL Tel: (0212) 519 16 16

E. YAROSLAVSKİ

KOMÜNİST ENTERNASYONAL’DE KADRO SORUNU ÜZERİNE

Derleyen ve çeviren: İsmail YARKIN Haziran-Ağustos 2011

İÇİNDEKİLER


ÖNSÖZ

Okuyucuya!
Bu derlemede Komünist partilerin kadrolarının yetiştirilmesi ve gelişmesi sorunu hakkında, Komünist Enternasyonal ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi/Bolşevik’in (SBKP/B) bazı yazılarını çevirerek bir araya getirdim. Bu yazıların tümünün çıkış noktası, Marksizm-Leninizmin ustalarının ve Mao Zedung, Clara Zetkin ve Dimitrov gibi Komünist önderlerin bilinen ilkeleridir. Önsözün sonunda okuyucunun kadro sorununda bakması gereken bazı diğer belgelerin de dökümünü yapacağım.
Dünya Komünist Hareketinin tanınan ve Türkçeye çevrilip yayınlanmış olan yazılarına ek olarak bu yazıları tercüme edip geniş kamuoyuna sunmamızı gerektiren şey nedir?
Öyle düşünüyorum ki, bu derlemede sunduğum yazılarda, kadroların yetiştirilmesi, seçimi ve gelişmesi hakkında birçok, sorun somut pratik sorunlarla bağ içinde ele alınıp tartışılmaktadır. Böyle bir tartışma, sorunun daha iyi kavranmasına hizmet etmektedir.
Bu yazılar okunurken, kuşkusuz, bugünkü sorunlara ve sorulara cevap ararken yanlış genellemeler yapmamaya ve yine bu deneyimleri şematik biçimde aktarmamaya dikkat etmek gerekiyor. Özellikle gözönünde tutulması gereken şey, yazıların önemli bir bölümünde, Sovyetler Birliği’nde sosyalizmin inşası bağlamında kadro sorununun tartışıldığı gerçeğidir.
Diğer yandan da ama, örneğin Yaroslavski’nin, “Parti Komünistten Ne İstiyor?” yazısında, iktidarı ele geçirmeden önce ve sonra Komünist Partisinin Komünistlerden neleri talep ettiği ikna edici biçimde ortaya konurken, kadrolardan her zaman için geçerli olan temel taleplerin neler olduğu da ortaya konmaktadır.

Ülkemizdeki devrimci harekette, bugün işçi sınıfı hareketi içinde öncelikle komünist çalışmanın her yönlü eğitilmiş kadroları, ajitatörleri, propagandacıları ve örgütçüleri büyük bir eksikliktir. Komünist kadro çalışmasında, süreklilik hemen hemen yoktur. Genç devrimciler, dalgalar halinde devrimci örgütlere alınıyor, ancak aynı hızla çok sayıda insan kaybediliyor. Komünist hareketin öncelikli görevi, uzun süreli siyasi çalışmaya uygun olan kadrolar yetiştirmektir. Burada önemli olan, kadro eğitimindeki yanlış çizgilere karşı, öncelikle pratikte Marksist-Leninist ilkeleri ortaya koymaktır.
Bu yanlış çizgilerden birisi, en iyi kadroların şehitler olduğunu söyleyen çizgidir. Bu çizgi, sınıf mücadelesinde “şehit” düşmeyi komünist erdemlerin en büyüğü olarak görmekte ve böyle bir yanlış kahramanlaştırmayla, işçi sınıfı içindeki sistemli ajitasyon, propaganda ve örgütlenme çalışmasından çok uzak olan bir politika yürütmektedir. Bu çizgi, komünist kadroların toplumsal mücadelenin her alanında kitlelere örnek ve önder olmaları gerektiğini ve sınıf mücadelesinin tayin edici öneminin Komünist Partisi önderliğindeki devrim olduğunu unutmaktadır. Kendi yaşamını feda edecek kadar mücadeleye hazır olmak, komünist kadro olmanın ölçülerinden biridir, ama kesinlikle tek ve tayin edici olanı değildir. Polis karşısında direnç ve ifade vermeme, egemen sınıfların baskı politikasına karşı siyasi mücadele içinde emekçi kitlelere doğru önderlik etme, en ileri kadın ve erkek işçileri komünist örgüte kazandırma ve hareketin kadrolarını yetiştirme, devrimin temel sorunlarını yanıtlamayı, işçi ve emekçi kitlelere kurtuluş yolunu göstermeyi sağlayan Marksizm-Leninizm biliminin temel eğitimini yapmak da aynı derecede önemlidir.
Komünist kadroların diğer bir özelliği, kitlelerden kopuk olarak öncü çatışmaları yürütmemek, tam tersine kitlelerin bir parçası olarak onların hareketinin önderi olmak ve mücadeleleri sosyalist bilinç düzeyine yükseltmektir.
Derlemedeki yazılarda, devrimcilerin, sözüyle eyleminin uyum içinde olması durumunda komünist kadrolar haline gelebileceği vurgulanmaktadır, yani kadronun her zaman ve her yerde, ister zindanda, ister fabrikada, ister dernekte ve isterse de evde olsun, hareketin komünist hedeflerinin bir örneği olması gerekir. Örnek olmak kitlelerin üstünde durmak, ulaşılmaz olmak ve onlar tarafından tapınılmak değildir. Tam tersine, örnek olmak demek, mücadeleci sınıfın çıkarlarını alçakgönüllü, ilkelere bağlı ve özeleştirisel bir şekilde, hayatın ve mücadelenin her alanında herşeyin üzerinde tutmaktır. Bu, kadroların manastır papazları gibi yaşamaları, onların özel bir yaşamı olmaması gerektiği gibi bir anlama da gelmez. Kadrolar burada da özel yaşantılarıyla, kişisel ihtiyaçların inkarının değil, bunların bilinçli bir şekilde siyasi ihtiyaçlara tabi tutulmasının, komünist kadroyu belirlediğini kanıtlamak zorundadırlar.
Komünist örgütlenmeyi inşa etmek, komünist kadroları yetiştirmek, bugünkü koşullar altında, aynı zamanda bükülmez bir disipline sahip gerçek bolşevik örgütçüler olmayı komünist kadrolardan talep etmektedir. İyi donanmış düşmanın karşısında, bilinçli disiplinin önemli bir ölçek olduğu, çelikten, ytizde yüz güvenilir bir örgütün geliştirilmesi zorunludur. Bu, aynı zamanda kör disiplini, herhangi bir kararın kör uygulayıcısı olmayı dışlar. Bu, bütün parti tartışmalarının kullanılması yoluyla partinin çizgisini ve politikasını ortaklaşa geliştirmek, özgür tartışma içinde alman kararları, hedefleri açık bir şekilde pratiğe uygulamak ve yapılan iş temelinde bu çizginin özeleştirisel bir şekilde gözden geçirilmesi anlamına gelir. Bu da demokratik merkeziyetçilik temelinde alınan kararların pratiğe geçirilmesinde bolşevik disiplinin önemli bir rol oynadığı anlamına gelir.
Örgüt, mücadele içinde sınıf düşmanına karşı tek bir ses, tek bir yumruk halinde durmalıdır. Bu da ancak disiplinli ve kendilerini Marksizm-Leninizme göre yönlendiren kadroların, bu görevi yaşamlarını ortaya koyarak yerine getirmeleriyle sağlanabilir.
Bizim kılavuzumuz, Lenin’in “NE YAPMALI?”daki şu öngörüsü olmalıdır:
“Bir avuç insan, birbirimizin elini sımsıkı tutmuş halde, sarp bir yolda, uçurumun kenarında yürüyoruz. Her taraftan düşmanlarca sarılmışız ve yolumuza neredeyse devamlı düşman ateşi altında devam etmek zorundayız. Özgürce almış olduğumuz kararla, tam da düşmanlara karşı savaşmak için birleştik, ayrı bir grup olarak birleştiğimizden, uzlaşma yerine savaşmayı seçtiğimizden ötürü sakinleri baştan beri bize öfkelenen yanı başımızdaki bataklığa saplanmak için değil. Ve şimdi aramızdan bazıları bağırmaya başlıyor: Gelin bataklığa gidelim! Kendilerini utandırdığımızda ise şöyle yanıt veriyorlar: Ne geri insanlarsınız! Sizi daha iyi bir yola çağırma hakkımızı reddetmekten utanmıyor musunuz! Evet, baylar, sadece çağırmakta değil, istediğiniz yere, hatta bataklığa bile gitmekte özgürsünüz; hatta biz, sizin gerçek yerinizin tam da bataklık olduğunu düşünüyoruz, ve eğer siz oraya yerleşmek istiyorsanız, size bütün gücümüzle yardım etmeye hazırız. Yeter ki elimizi bırakın, bize sarılmayın ve yüce özgürlük sözcüğünü kirletmeyin, çünkü biz de istediğimiz yere gitmekte ‘özgürüz, sadece bataklığa karşı değil, bataklığa yönelenlere karşı da mücadele etmekte özgürüz!” (Lenin, “Ne Yapmalı?”, Sayfa 14-15, İnter Yayınları)




Kadro sorunu, komünistler tarafından değişik sorunlar tartışılırken de ele alınmaktadır, ki bu doğaldır da. Çünkü kadro sorunu, örgüt, örgütlenme ve bu örgütün sınıf mücadelesinde andaki görevlerine ve bu görevlerin çözümü sorununa sıkı sıkıya bağlı bir sorundur. Bu yüzden de, okuyucu kadro sorununu incelerken, en azından şu kitap ve yazıları da gözönünde tutmalı ve incelemelidir:
Lenin: “Ne Yapmalı?”, “Bir Adım İleri, İki Adım Geri”, —İnter Yayınları.
Stalin: “SBKP(B) XVII. ve XVIII. Parti Kongre Raporları”, “SBKP(B)’ deki Sağ Sapma Üzerine”, —İnter Yayınları.
Lenin ve Stalin: “Örgütlenme Üzerine, Tüzükler”, —İnter Yayınları.
Dimitrov: “İşçi Sınıfı ve Faşizm” (Komünist Enternasyonal’in VII. Kongresi’ne rapor ve kapayış konuşması),—İnter Yayınları.
Komintern: “3. Enternasyonal’de Örgütlenme Sorunu”, —Dönüşüm Yayınları.
“Parti Örgütlenmesinin İlkeleri”,—l Mayıs Yayınları,
Mao Zedung: “Önderlik Yöntemlerine İlişkin Bazı Meseleler”,
Seçme Eserler, Cilt 3, sayfa 128-134, —Halk Yayınları.
“Parti Komitelerinin Çalışma Yöntemleri”, Mao Zedung, Seçme
Eserler, Cilt 4, sayfa 356-361, —Kaynak Yayınlan.
İbrahim Kaypakkaya: “10. Şafak Revizyonistleri, Kadro Politikasında da Sağ Bir Çizgi İzliyor”, Seçme Yazılar, sayfa 357-358, —Ocak Yayınları.


İ. Yarkın 25 Aralık 1996